bitmez gibiydi... durmaz gibiydi... yanmaz gibiydi... aslında... olur olmaz düşlere düşme, yine sen bazen boğar beklemediğin düşünceler seni çünkü; ilmek atanlara bak hep etrafının sentezi mutluluk vitrinde satılık derdi merhum "ERKAL" 35'te de hata yaptırır aldığın bazı kararlar ne arar sorarlar, döner sahte oyunlar formalite kurallar koyarlar, altını oyarlar ne ders alırlar bekleme, ne de çaldıkça doyarlar bu devran böyle geçer, kimse vazgeçmez huyundan kahverengi akan ırmak gibiyim çamura dönen düşüncelerin seliyim bazen kendimin bazen şeytanın eliyim aynaya baktığımda bi' de ne göreyim? sorgulamak bizi hor kullanmak sözü kurguladık tamam ne kaldı yorgunluktan geri homurdanır yine gelir elin döver dizi eminim yine bulur en belası bizi yar beni sar beni baştan sona sar dibe batmış gibi sat bi' de yanmış gibi yak delik açmış gibi sık deli kaçmış gibi bul sonu gelmiş gibi iç soranı yokmuş gibi sus... ıssızlık benim, kuytular yerim, fenerim duygulardı gerçekleri söylemekten korkmazdım şimdi kulağıma acı şarkılar gelir aslında anılarımdı beni yakan eskiden bunu sormazdım sorun da olmazdı, sorunlar buz dağıydı, güneşi görene dek hep önümde dikilerek de durmazdı tamam yolumdan çekilecek sözünü almasaydım, böyle emin olup hesapsız ortalarda kalmazdım keşke yine kasedi teybe koysam kurşun kalemi takıp bu kez de zamanı geriye sarsam Ahh "TOKAT" sen en derin en hazin duygularımın başkentisin, keşke yine ben hep sende kalsam ummazdım böylesini yollar sana çıksa, keşke birden fırlatılsam 90'lı yıllara ben sanki müptela dikenli kollara, yine düşeceğiz yollara yar beni sar beni baştan sona sar dibe batmış gibi sat bi' de yanmış gibi yak delik açmış gibi sık deli kaçmış gibi bul sonu gelmiş gibi iç soranı yokmuş gibi sus... yar beni sar beni baştan sona sar dibe batmış gibi sat bi' de yanmış gibi yak delik açmış gibi sık deli kaçmış gibi bul sonu gelmiş gibi iç soranı yokmuş gibi sus...